Hakkında suç duyurusunda bulunulan Dilipak ise basın açıklaması yaptı
Gazeteci/Yazar Abdurrahman Dilipak ve bir grub akademisyen ve gazetecinin Hint Kenevirinin ekimine ülke genelinde kontrollü serbestlik sağlanması, konuyla ilgili ilmi çalışmalar yapılması ve teşvik edilmesi konusundaki çağrısı kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor:
“Adnan hoca” grubundan hakkında tutuklama verilenler arasında bulunan Muammer Kolukısa'nın 11.02.2018 tarihinde BİMER'e başvuruda bulunarak, aynı gün Akit TV'de yayınlanan “Derin Gerçekler” isimli Tv programında konu edilen Hind Keneviri ile ilgili olarak konuyla ilgili değerlendirmelerimin “Uyuşturucuyu özendirici nitelikte” olduğu iddiası ile, konunun Savcılık ve RTÜK'e gönderilerek işlem yapılması talep edilmiştir.
BİMER tarafından 1800269243 başvuru sayılı belge, Adalet Bakanlığı tarafından Başbakan Yardımcılığına sevk edilmiş, oradan da Başbakan yardımsının “sevk”i ile, şikayet K.Çekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş ve Cumhuriyet Savcılığının, Bakanlık Muhabere bürosu tarafından 12.8.2018 tarihinde 8M. 2018/1363 sayılı yazı ile “gereği için” ilgili savcılığa sevkedilmiştir.
İlgili savcılık, rutin bir işlem olarak 2018 / 15921 sayı ile TCK 190/2 den “Basın yolu ile işlenen suçlar” şerhi ile soruşturma numarası verilmiş, konu hakkında avukatım Ali Pacci, yine rutin bir işlem olarak bilgilendirilmiş, “bu konuda bir beyanımız olup olmadığı” sorulmuştur.
Av. Pacci, kısa bir cevapla benim gitmeme bile gerek kalmadan bu işin sonuçlanabileceğini söyledi. Ancak ben, savcılığa giderek sözlü ve kapsamlı bir yazılı açıklama yapmak istediğimi, benim bu iddialara ilişkin ifademin, benzer suç duyuruları karşısında muhataplarının savunmalarına referans olacak şekilde kapsamlı bir mütala olmasını istediğimi söyledim. “Bunun içinse zamana ihtiyacım var” dedim. Bu konuda da “Asam Kendir Enstitüsü” Whatsapp grubuna bir mesaj yazarak hakkımda açılan soruşturma ile ilgili olarak, bu konuda efradına cami, ağyarına mani, yargıda suali mukadderlere cevap olacak mahiyette, ifademe eklemem gereken konularda, elinde bilgi ve belge olanların bana ulaştırmasını istedim. Bu konu ile ilgili Eski milletvekili Kendir Enstitüsünün kurucusu Prof. Dr. Yalçın Koçak ile de konuştum ve daha şimdiden bazı hukukçulardan yüzlerce sayfa bilgi gelmeye başladı.
Savcılığa gelen yazıya dayalı rutin bir işlemden yola çıkarak ve konuyla ilgili, istismara, yanlış anlamaya meydan vermemek, konuya doğru bir bakış açısı ile temel bir çerçeve oluşturmaya yönelik bir sorumluluk anlayışı ile bu işin hukuk zemininde bir belgeye dönüştürülmesinin önemli olacağını düşündüm.
Bu anlamda ilgili savcılığın hakkımdaki işlemi rutin, tabii ve hukuki bir işlemdir. Şikayetçi ise, kötü niyetli olduğunu kabul etsek bile, bu anlamda hayırlı bir işe vesile olabilir diye düşünüyorum. Bu konuda bu açıklamayı yaparken, yardımcı olmak ve destek vermek için arayan duyarlı yurttaşlara teşekkür ediyorum.
İLGİLİ MAKALE
Yerli kâğıt için ormana gerek yok: Çözüm KENEVİR