Türkiye'de gündem olan McKinsey hakkında bilmeniz gereken 6 şey

Türkiye'de gündem olan McKinsey hakkında bilmeniz gereken 6 şey
2.10.2018 22:03:40

Şikago Üniversitesi profesörlerinden James O. McKinsey tarafından 1926 yılında kurulan McKinsey&Company havacılıktan savunmaya, enerjiden medya ve telekomünikasyona kadar çok geniş bir yelpazede hizmet vererek dünyanın en önde gelen yönetim danışmanlık şirketlerinden biri haline geldi.

Müşteri portföyünde dev küresel şirketlerinin yanı sıra devletler ve sivil toplum kuruluşları da olan Amerika merkezli firmanın geçmişinde başarı hikayeleriyle birlikte skandallar da sık sık iş dünyasının gündemine oturdu.

İşte Davos Zirvesi organizasyonundan, Amerika'yı sarsan Enron skandalına ve Güney Afrika'daki yolsuzluk davalarına kadar McKinsey hakkında bilmeniz gereken 6 şey.

1) Davos Zirvesi'ni organize ediyor tartışma konularına ve katılımcılara karar veriyor

McKinsey 2003 yılından beri İsviçre'nin Davos kasabasında her yıl yapılan Dünya Ekonomik Forumu'nun stratejik ortaklığını yapıyor. Danışmanlık şirketi zirvede tartışılacak konu başlıklarından konuşmacı ve katılımcıların belirlenmesine kadar perde arkasından organizasyonun yapılmasında kilit rol oynuyor. Ayrıca McKinsey'in zirve sırasında seçkin katılımcıların arasından da seçerek sadece davetlileri kabul ettiği partileri de oldukça ünlü.

Şirket zirvenin dışında Küresel Şekillendiriciler (Global Shapers), Genç Küresel Liderler (Young Global Leaders) ve Küresel Gelecek Konseyleri (Global Future Councils) gibi programların yürütülmesinde rol alıyor.

2) Enron'un yükselişi ve çöküşünde McKinsey'in rolü

Amerika Birleşik Devletleri'nin Teksas eyaletinde bir enerji dağıtıcısı iken vadeli opsiyon enerji kontratı satışı fikrini bularak ülkenin en büyük enerji ticareti şirketi haline gelmesinde McKinsey'in etkisi tartışılmayan bir konu.

Enron'un başarısının mimarı olarak görülen Jeff Skilling, McKinsey'den Enron'a transfer olduktan sonra da danışmanlık firması ile çalışmaya devam etti. Hisse senetleri 1999 yılında yüzde 56, 2000 yılında da yüzde 87 yükselerek Wall Street'in en değerli şirketi haline geldi. Fakat şirketin muhasebe kayıtlarını değiştirerek borçları gizlemek ve altı boş varlıkları tabloda sağlam varlıklar gibi gösterdiğinin ortaya çıkmasının ardından Aralık 2001'de sansasyonel bir şekilde iflas etti.

Şirketin finansal denetimini yapan Arthur Anderson da suçlu bulunarak kapatılmasına karar verildi fakat McKinsey bu süreçte rolü olduğunu hiç bir zaman kabul etmedi. 2006 yılında 24 yıl hapis cezasına çarptırılan Skilling'in cezası 2013 yılında 14 yıla düşürüldü, geçtiğimiz ay ise hapishaneden salınarak eski hükümlülerin geçiş sürecinde kaldıkları 'halfway house'a konuldu.

3) McKinsey'in başındaki Rajat Gupta 'Insider Trading' nedeniyle hapse girdi

McKinsey'in en tepesinde iken aynı zamanda ünlü yatırım bankası Goldman Sachs'ın yönetim kurulunda oturan Gupta, küresel mali kriz sırasında Warren Buffet'ın bankaya 5 milyar dolar yatırım yapmaya hazırlandığı bilgisini yakın bir hedge fon yöneticisi arkadaşı ile paylaştığı ve arkadaşının da banka hisselerini toplayarak haksız kazanç elde ettiği ortaya çıktı.

World Economic Forum swiss-image.ch/Photo by Sebastian Derungs
Rajat Gupta 

Gizli bilgilerle ticaret olarak çevirebileceğimiz 'Insider Trading' yapmaktan suçlu bulunan Gupta 2 yıl, arkadaşı ise 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezasını tamamlayan Gupta Ocak 2016'da serbest bırakıldı.

4) Güney Afrikalı devlet şirketi Eskom'dan alınan haksız ücret iade edildi

McKinsey'in ismi Güney Afrika'da toplam elektrik üretiminin yüzde 95'ini gerçekleştiren devlet şirketi Eskom'u sarsan bir skandalla tekrar gündeme geldi. Eski devlet başkanı Jacop Zuma'ya yakınlığıyla bilinen Gupta ailesi hakkında yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları sırasında McKinsey'in de 2016 yılında şirketten 6 ay için yaklaşık 1 milyar rand (70.5 milyon dolar) aldığı ve karşısında bir hizmet vermediği ortaya çıktı. McKinsey bu parayı faizi ile birlikte geri ödemeyi kabul etti fakat bu süreçte rüşvet ya da yolsuzluğa karıştığı iddialarını reddetti.

5) Porto Riko borç ödeme planını hazırlayan McKinsey aynı zamanda alacaklı konumunda

Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı özerk bir ada olan Porto Riko borçlarını ödeyemez hale gelince bir çeşit iflas korumasına başvurmasının ardından borç ödemelerinin planlanması için McKinsey ile on yıllık sözleşme imzaladı ve şu ana kadar 50 milyon dolar danışmanlık ücreti aldı.

Öte yandan şirkete bağlı fonların en az 20 milyon dolarlık Porto Riko hazine bonosuna sahip olduğu ortaya çıktı. Bu durum iflas yönetimi uzmanları tarafından çıkar çatışması olarak nitelendirilse de McKinsey danışmanlık ve yatırım bölümlerinin tamamen ayrı çalıştığını ve kanunlara aykırı hiçbir işlem yapılmadığını savunuyor.

6) Mitt Romney: Seçilirsem McKinseyi danışman olarak tutarım

Amerika Birleşik Devletleri'nde 2012 yılında yapılan başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olan Mitt Romney, seçim kampanyası sırasında Wall Street Journal gazetesine verdiği bir röportaj sırasında seçilirse devleti nasıl küçülteceği sorusuna McKinsey'i tutarım yanıtını verdi.

Mitt Romney at rally in Mesa/ Gage SkidmoreMitt Romney

Euronews

YORUM YAP