Suat Arusan

Kurban ve Haccın sıradışı hikâyesi (2)

03.09.2016 00:09:56

Haccın kelime ve sembolik anlamı nedir?

Yönetmen; Hz. Allah, Asli karakterler; Hz. Âdem(A.S), Hz. Musa(A.S), Hz. İbrahim(A.S), Hz. Ismail(A S), Hz Hacer(A.S) ile Hz Muhammed (a.s.v) ve iblis.

Şaline; Harem, Mescid-i Haram, Say Alanı, Arafat, Meşar, Mina ve Mescid-i Nebevi

Dekor; Kâbe-i Muazzama, Hacerül Esved, Safa ile Merve tepesi, zemzem, üç büyük taş ve kurban

Kostüm; ihram

Oyuncu; Rahman'ın misafiri olan Sensin.

Senaryo; Allah ile iblis arasındaki hesaplaşmada Hz. Âdem, Hz. İbrahim ile Hz. Hacer ve nihayet Hz. Muhammed (a.s.v) rolündeki senin yaşam oyunun.

"Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan ibarettir." Ayet

NİÇİN ALLAH'IN EVİ MEKKE'DEDİR VE NİÇİN ANCAK BURADA HACI OLUNABİLİR?

Hac Mekke, Medine, Arafat üçgeninde yapılmaktadır. Acaba bu mekânın nasıl bir özelliği vardır? Bu muhteşem rol ve bu rolü kendisi adına üstlendiğimiz peygamberler ve insanlık tarihinin tüm kesiti acaba niçin burada sahnelenmiştir? Niçin peygamberler buradan çıkmaktadır?

İnsan vücudunda nasıl enerji kanalları mevcut ise kâinatın bir özeti olan dünyada da enerji kanalları bulunmaktadır. Bu enerji kanallarına batı kültüründe "Ley" hatları denilmektedir. Negatif olanlarına da kara akım hatları adı verilmektedir. Mekke ve Medine'nin bulunduğu yer ile "Bermuda şeytan üçgeni"nin bulunduğu yer yengeç dönencesinde olup 23 derece - 27 dakikadır ve aym enlemler üzerindedir. Bermuda şeytan üçgeninde daima garip olaylar tecelli etmekte ve üzerinden uçaklar geçememektedir. Üzerinden geçmek isteyen gemilerin ise başka zamana gittiği söylenmekte ve bu gemiler esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmaktadır ki bu üçgenin ne anlama geldiği halen araştırılan bir konudur. Büyük enerji hattındaki bu enerji kanalının elektriğin artı-eksi uçları gibi eksi ucunun bermuda şeytan üçgeninde, artı ucunun ise Mekke, Medine ile özellikle Arafat dağına uzanan çizgisinde bulunmakta olduğu bilinmektedir. Yani Mekke, Medine, Arafat pozitif uç; bermuda şeytan üçgeninin olduğu yer de negatif uçtur. Kutsal toprakların bulunduğu yer pozitif taraf olduğu için bu bölge aslında bir nur üçgenidir. Dolayısıyla adeta üzümün en iyisinin Manisa'dan, incirin en iyisinin Ayın'dan çıkması gibi peygamberler de buradan yani bu nur üçgeninden çıkmak durumundadır.

NİÇİN KÂBE İÇİN ALLAH'IN EVİ İFADESİ KULLANILMIŞTIR? ALLAH'IN EVİ OLUR MU?

Kabe, Beyt, Arapçada ev anlamına gelmektedir. Terim olarak Beytullah, Allah'ın evi demek olup Kabe hakkında kullanılan bir tabirdir. Kuran-ı Kerim'de daha çok belirti harfiyle "el-beyt" şeklinde kullanılmakta ve bununla Beytullah yani Kabe kastedilmektedir. Aynca iki ayette el-Beytü'l-Haram yani mukaddes ev (el-Mâide 5/2, 97), iki ayette de eski ev anlamında el-Beytu 1-Atik. (el-Hac, 22/29, 33) şeklinde kullanılmaktadır. Kabe ismi ise Kuran-ı Kerim'de sadece iki yerde (el-Mâide, 5/95, 97) zikredilmektedir.

Aslında yer ve gök ile bunların arasında bulunan her şeyin kısaca kâinatın gerçek sahibi tamamen yüce Allah'tır. Bunlar içerisinde özellikle Kabe'ye Beytullah (Allah'ın evi) denilmesi, onun sırf Allah'a ibadet için yapılmasından ve içinde sadece Allah'a ibadet edilmesinden dolayıdır. Böylece Allah onu Kendine nispet etmek suretiyle yüceltmiştir.

Allah, aynı zamanda Beytullah'ı yüce gayelerin gerçekleştirilmesi için toplantı ve güven yeri kılmış ve Beytullah'ı tavaf edenler, içinde ibadet yapanlar, rüku ve secde edenler için temiz tutulmasını emretmiştir.

“Biz Beytullah'ı insanlara toplantı ve güven yeri yaptık” (el-Bakara 2/125)

Kabe'nin diğer adı; Beyti Atık'tır. Atik, Atk kelimesinden gelmektedir yani azat, özgür anlamındadır. Burası özel mülkiyetten, despotların iktidarından, kralların sultasından bağımsız, özgür bir evdir; ona hiçkimse el uzatamaz, saygısızlık edemez. Çünkü ev sahibi olan Allah'tır, diğerleri ise O'nun seçtiği özel misafirlerdir. Bu makaddes mekanın çevresinde dönen kuşların dahi etrafını tavaf ettiği ancak kesinlikle üzerinden geçmediği geçemediği bilinmekte olup bu dikkat çekici durum peçok kitapta da vurgulanmıştır.

Kabe'yi inşa ederken Hz. ibrahim (a.s) ile oğlu Hz. İsmail'in (a.s) Allah'a şöyle dua ettikleri sabittir:

"Ev Rabbimiz bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz daima işiten ve hakkıyla bilen ancak sensin. Ey Rabbimiz! İkimizi Müslüman olarak sana boyun eğmekte sabit kıl, soyumuzdan sana boyun eğen bir ümmet meydan getir.  Bize hac ibadetimiz göster, tövbelerimizi de kabul buyur. Şüphesiz ki tövbeyi en çok kabul eden, en çok merhametli olan sensin.” (el-Bakara, 2/127-129)

Niçin Allah'ın evi olan  Kâbe siyah renkte ve küp şeklindedir?

Kabe üzerinde hiçbir desin olmayan küp şeklinde bir binadan ibarettir ve siyah taşlarla Mekke'nin en çukur yerinde yapılmıştır. Aynı zamanda Kabe siyah bir örtüyle kaplıdır. Peki, bu örüt neden siyahtır. Çünkü siyah bütün renkleri yutmaktadır. Bütün renklerin siyahta yok olması gibi fani olan şeyler de burada yani Kabe'de kaybolmaktadır. Özetle siyah, her şeyin fani, Allah'ın ise Baki oludğunu resmeden bir renktir.

Hz. İbrahim'den (a.s) bu yana gelen bir mabet olan Kabe, şayet süslü ve heybetli bir yapıda olsaydı renkler ve ayrıntılarla dikkati dağıtması söz konusu olabilirdi. Siyahın tam renkleri içine alarak hiç birisini yansıtmadığı gibi Kabe de böyle bütün enerjiyi kendisinde toplayandır. Beyaz rengin yansıtma özelliğinin tersine siyah bu sayede konsantrasyonu da sağlayan bir özelliğe sahiptir. Aynı zamanda siyah sonsuzluğun rengidir. Çünkü sonsuzluk tarif edilirken karanlık olarak tarif edilir. Bu nedenle Kabe'deki siyahlık, sırrı da içinde saklar. Bu durum Hıristiyanlıkta olduğundan daha farklıdır. Çünkü Hıristiyanlıkta kilisede suçunu papaza itiraf ederek arınmak mümkün iken İslamiyet'te yanlışlara yürekten af dileme ve kusurları ifşa yerine örtmek yani gizlemek istenmiştir.

Kabe niçin küp şeklindedir? Kabe için taşlar ve tuğlalar kullanılmıştır kı bunların hepsi küp şeklindedir. Yani Kabe aslında bir inşaatın, bir birimin küp şeklidir. Kısacası insanlığın nerede ve nasıl bir yerde yaşaması gerektiğinin örneğini temsil etmektedir.

Peki, neden Kabe sade, dekorsuz ve süslemesizdir? Çünkü Allah şekilsizdir, renksizdir, benzersizdir. İnsanoğlunun hayal ettiği her türlü biçim ve modelden münezzeh olan Allah ancak bu biçimle zihne yönsüzlüğü işaret etmektedir. Aynı zamanda her şeyi -tüm yönleriyle (sağ, sol, ön, arka, üst, alt) kendinde toplayan olduğunu da sembolize etmektedir. Çünkü bütün yönleri kendinde toplayan tek şekil vardır; küp...

"Doğu da Allah'ın, batı da... Nereye vönelseniz orada Allah'a durulacak yön vardır. Şüphesiz Allah, her şevi kuşatan ve bilendir "(Bakara, 115)

YORUM YAP