İlginç bir konu (1)!
BCG aşısı yegâne canlı bakteri aşısıdır, ülkemizde eskiden dört doz yapılırdı, son takvimde ise hayatın ikinci ayında tek doz olarak yapılmakdadır. En sevdiğim aşıdır (!) çünkü; iz bırakması tip IV hipersensitivite ile hücresel bağışıklığın, dolayısı ile T hücrelerinin çalışdığını gösterir (2).
Bu sebeple çocuk immünologları hastayı muayene ederken bu aşının izine bakarlar. İz bırakmamış ise iki ihtimal vardır; aşı bozukdur veya yapılmamışdır, diğer ihtimal ise bağışıklıkda bir sorun vardır ve bu sorun oldukça önemli olabilir. Bunu bilmediği yazısından anlaşılan çocuk enfeksiyoncularının makalesinin meşhur bir enfeksiyon dergisinde yayınladığına ve hiç tenkid edilmediğine de şahid oldum.
Ağır immün yetmezlikler ise (mesela SCID, IL12-IL23 aks defekti) bu aşının yapıldığı çocuğun aşı yerinde iyileşmeyen yara ve koltukaltında beze oluşur.
Bir başka iyi tarafı ise Th2 cevabı arttıran diğer aşıların (3) alerjik etkilerini Th1 cevabı arttırmak sureti ile azaltmasıdır ki (4), ülkemizde ABD'de görülen korkunç fıstık alerjilerinin ve ağır astım vakalarının görülmemesinin mühim sebeblerinden birinin de bu olduğu kanaatindeyim, çünkü ülkemizde uygulanan bu aşı ABD'de yapılmamakdadır (5).
Tip 1 diabet ise pankreastaki insülin salgılayan hücreleri yabancı olarak algılayan immün sistemin bu hücreleri tahrip etmesi ile uygun insülin cevabı husule getirilememesi sonucunda ortaya çıkan, görülme sıklığı gitdikçe artan, ortaya çıkma yaşı ise gitdikçe küçülen, ağır komplikasyonları ve hayat kalitesini çok bozması ve çok maliyetli olması hasebi ile çok önemli OTOİMMÜN bir hastalıkdır (6).
Rockeffeller tıbbının kat'iyen kabul etmemesine rağmen Th2 cevabı dolayısı ile Otoimmünite oluşmasının en önemli epigenetik ve çevresel faktörü olan aşıların bu kadar çok ve yaygın uygulanması ile tip 1 diabetin diğer otoimmün hastalıklar gibi artdığını ve aşı takvimlerindeki aşı sayılarının gitdikçe artmasının bu hastalığı görülme sıklığını ve daha etken yaşda görülmesine yol açdığı kanaatindeyim. Benim gibi düşünen ve ömrünü bu işe vakfetmiş doktor JB Classen'in ilmi çalışmalarının geniş kabul görmemesine de hiç şaşırmıyorum (7, 8).
İnsülinin, ilgili otomatik enjektör, parmak ucu glukoz ölçer gibi her türlü modern zamazingoların mucidi meşhur yahudi zengin Eli Lilly ve şirketinin bu zamazingoların üretiminden önce dünyanın en büyük aşı üreticisi olması da çok ilginç doğrusu (9)!!
Ahmet Rasim hocanın BCG aşısının etkinliğinin çok düşük olduğunu belirtmesi de çok yerinde; tüberküloz ve komplikasyonlarının azalmak yerine artmasına (10) rağmen yirmi otuz sene önce ülkemizde üretilen dört doz uygulanan bu aşının neden tek doza indirildiğine dair değerli aşı bilim kurulunun bir açıklamasına rastlamadım.
Başlıkdaki makaledeki bulgu ise fakiri hiç şaşırtmadı, makalede diğer aşıların yapılıp yapılmadığından neden bahsedilmemiş dersiniz?!
Vatandaş için son söz: çocuğunuzun solomuzunda BCG aşısını izi yok ise veya bu aşının yerindeki yara iyileşmiyor ise veya sol koltukaltında beze var ise çocuğunuzu bir çocuk immünoloji mütehassısının (uzman yani!) görmesinde fayda var.
(1) http://ahmetrasimkucukusta.com/2018/06/28/yazilar/tip-yazilari/asilar/100-senelik-bcg-asisi-tip-1-diyabet-tedavisinde-devrim-yaratabilir/
(2) Abbas, 8ci baskı.
(3) https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1586/erv.12.111
(4) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2326869/
(5) CDC immunization schedule
(6) https://en.wikipedia.org/wiki/Diabetes_mellitus_type_1
(7) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1116914/
(8) https://www.nvic.org/vaccines-and-diseases/Diabetes/juvenilediabetes.aspx
(9) https://en.wikipedia.org/wiki/Eli_Lilly_and_Company
(10) http://www.wiki-zero.net/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvVHViZXJjdWxvc2lz