Özerk kelimesi herhalde, muhtariyet yani, kendi iradesi ile hareket etmek, karar vermek anlamına geliyor. Bendeniz bu uydurma kelimeleri pek kullanmam ancak, bu kelime hukuki geçerlik kazandığı için mecbur kaldım.
“Sağlık Bakanlığı' na güveniyorum, onlar “muadil” ruhsatı vermişlerse, o ilaç benim için artık orijinal ilaçla eşdeğer demektir. Bugüne kadar da bu durumun klinik etkinlik ve emniyet bakımından bir farkını görmedim” (1).
Bu sözleri sarfeden görüşlerine çok değer verdiğim, ancak bu defa farklı düşündüğüm Ahmet Rasim hocam. Maalesef, orjinal olmayan ilaçların etki etmediğine veya yeterli olmadığına, bir çocuk doktoru olarak klinikde çokca rastlamışımdır, hatta bazı ilaçların içinde ilaç değil şeker olduğunu zannediyorum. Saflık işte! Penisilin, eritromisin bile üretemeyen, kısa yolda zengin olmanın, soru çalmanın itiyad haline getirildiği bir ülkede bunları düşünmek abesle iştigal mi yoksa?
Konu bir hekimin reçetesine “muadil (eşdeğer) ilaç vermeyiniz” notu düşmesi ile gündeme gelmiş. Kerameti kendinden menkul Sağlık Bakanlığı'nın 2009'da yayınladığı bir genelge ile “Bilimsel bir veriye dayanmadan bir ilacın etkisiz olduğunu iddia etmek o ilaca karşı yapılmış bir haksız saldın olup yasalar karşısında suç sayılmaktadır” (1). Bu genelge gerçekden ne suçundan bahsedildiği anlaşılmayan böyle bir şey ihtiva ediyor mu? sâikı ile aradığımda sadece şu (2) yazıya ulaşabildim; gerçekden de kelimesi kelimesine öyle yazıyor ve şunu da ilave ediyor “ … eşdeğer ilaçların aynı etkiyi sağlamadığı yönünde yapılan propagandaların hiç bir bilimsel ve hukuki dayanağı yokdur”.
O halde, benim yüzbinin üzerinde bakdığım hastanın, görme kabiliyetini azaltacak kadar okuduğumun, iki sene tuttuğum günaşırı nöbetlerin, yazdığım yüzlerce makalenin, konu ile ilgili yaşadığım olayların hâsılı, edindiğim tecrübenin bilim ve hukuk önünde bir itibarı yokmuş!..
Bu cümlelerin sahibi, bakanlıkdan ayrılmış olup, başka bir yerde de (3) “..(eşdeğer ilaçların) da tümü biyoyararlanım/biyoeşdeğerlik çalışmasını yapmış ve kalite kontrollerinden geçmiş olarak piyasaya sürülmüşlerdir. Bunların da hepsi birbirinin eşdeğeridir” demiş. Herhalde bu meslekdaş piyasaya sürülen bütün kutuların aynı olduğunu zannediyor. Bu tür kalite kontrollerinin çok güvenilir olduğunu iddia etmek bana pek mantıklı gelmiyor doğrusu!
Gelelim, hekimin muadil ilaç vermeyiniz şeklindeki ikazına… Muhterem hukuk üstadı Hakan Hakeri bu konuda yine hakkaniyete müteallik ikazını yapmış (4); “Hekimlik mesleğinin icrasının temelinde anayasal dayanağı da bulunan “tedavi özerkliği (özgürlüğü)” (mesleki özerklik) bulunmaktadır. Bu özgürlüğün sonuçlarından biride, hekimin vicdanıyla çelişen metotların veya belirli bir ilaç tedavisinin uygulanmasına zorlanamamasıdır”.
(1) http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/12/06/bir-tavsiye/muadil-ilac-vermeyiniz/
(2) http://www.istanbuleczaciodasi.org.tr/upload/pdf/20090618_es_deger_ilac.pdf
(3) http://www.sdplatform.com/Yazilar/Kose-Yazilari/163/Esdeger-ilac-ve-SGK-uygulamalari.aspx
(4) http://www.medimagazin.com.tr/authors/hakan-hakeri/tr-saglik-bakanliginin-es-deger-ilac-genelgesi-hukuka-aykiri-mi-72-64-2115.html