Can Kemal Özer

‘Kahrolsun Amerika’ dedirten de Amerika’ydı

01.02.2017 00:09:10

CIA, geçtiğimiz günlerde üzerinden 25 yıl geçtiği için bazı belgeleri erişme açma kararı almıştı. 12 milyon sayfalık belgelerde ilk dikkati çekenlerden biri 12 Mart 1971'de Süleyman Demirel hükümetine verilen askeri muhtıra ile CIA ilişkisiydi.

CIA'in gizliliğini kaldırdığı bu belgeler açıkça göstermiştir ki 15 Temmuz'da dâhil olmak üzere Türkiye'de 60'dan bu yana gerçekleşen ya da akamete uğrayan tüm darbe muhtıraların arkasında Batı Terör Örgütü (BTÖ)'nün istihbarat yapıları CIA ve MI6 var.

71 muhtırası verildiğinde CIA'in Türkiye masasında ‘Denew' kod adlı Duane Ramsdell Clarridge vardı ve Ankara'da görev yapıyordu. Duane'nin o tarihte ABD'ye gönderdiği yazılı mesajda "24 saat içinde siyasi duruma müdahale edebileceği" bilgisinin geçtiği görüldü.

O dönemki Komünizmle Mücadele Derneği'nin Genel Başkanlığı'nı ve daha sonra Demirel'e danışmanlık yapan ve hadiseleri gelişmelerin şahidi Orhan Kiverlioğlu'na sorduk. İşte cevapları:

Orhan Kiverlioğlu kim?

Bir öğretmen olan Orhan Bey, 70-80 döneminin sır küplerinden biri. Amca adını verdiği emekli asker ve istihbaratçı ile Akbank'ta birlikte çalışmışlar. O çok tartışmalı Komünizmle Mücadele Derneği'nin ikinci Genel başkanı. O döneme ait ‘Adanmış Hayat' isimli bir de hatırat eseri var. Çok şey biliyor ama az şey söylüyor. 

Kemal Özer: - 71 Mart süreci hakkında neler söylersiniz? Demirel'in 12 Mart muhtırasından haberi var mıydı?

Orhan Kiverlioğlu: Haber almış olmalı ki ‘tedbir alın Milli İrade Mitingi yapın ki engellensin' diye talimat vermiş.

- Kime?

İstanbul Esnaf ve Zanaatkârlar Odaları üzerinden bize.

- Siz kimsiniz?

Komünizmle Mücadele Derneği...

- Mesaj neydi?

‘Milli iradeye sadakat mitingi yapın'

- Peki, yaptınız mı?

Esnaf Odaları Mensupları'nın bazılarıyla bir araya gelip çalışma yaparken 12 Mart muhtırası gerçekleşti.

- Miting yapamadınız o halde?

Geç kaldık. Ama akabinde 17 Mart'ı Komünist ihtilalinin yıldönümünü biz bahane ederek, Sovyetler birliğinin Tünel'deki binasının önünde protesto yaptık.

Haberi var idiyse Demirel tedbir almadı?

Bana intikal eden bu. Bir miting ile Milli İradeye sahip çıkıldığını, millet, işçi, gençlik görsün ve ilan etsin. Bunu muhtıradan 15-20 gün kadar önce söyledi. İstanbul Esnaf Odaları adına olsun ama biz sevk ve idare edecektik buna inancı vardı muhakkak başarılı olacaktık diye. Benim de amcamdan dolayı muhtıradan haberim vardı.

- Adanmış Hayatlar isimli hatıratınızda da sürekli “amca”dan söz ediyorsunuz kim bu amca?

‘Amca' kod adlı kişi vefat etmiş olan bir sanatçının kayınpederi. Kendisi emekli kurmay Hava Albayı 27 Mayıs ihtilalcilerinden T. … Kendisi 1983'te Amerikalı Astsubaya Türkiye hakkında bilgi verirken yakalandı. Vatana ihanetten yargılandı. İkinci tutuklanmasında cezaevinde öldü. Kendisi ile Akbank'taki odasında 14 sene her sabah (Cumartesi-Pazar hariç) 7-9 arası bu adamla beraber oldum.  Tutuklandıktan sonra ben çok güvendiğim vatansever bir Kurmay Albay'a gittim. İstanbul'da üçüncü bölge Milli Eğitim Müdürü Cahit Güven albaya. Dedim ki, ‘ben 14 senedir bu adamla beraberim, bunu içeri aldınız ama beni niye çağırmadınız benim niye ifademi almadınız?'

- Size muhtıranın gelmekte olduğunu o mu söyledi?

Evet. Ben Demirel'e Mart başında ordunun iradeye müdahale edeceğine dair ‘açık ve net' üç defa bilgi verdim.  Dedi ki, “Bu bilgiyi ver. Demirel engellenmesini isterse beni çağır gereken tedbirini ben size söyleyeceğim” dedi.

- Görüşüp ilettiniz mi Demirel'e mesajı?

Hayır. Amca bana ‘Demirel'e kimin üzerinden ulaşabilirsin' diye sordu. ‘Necmettin Cevheri, Afyon milletvekili Ali ihsan Onbaşı, Isparta milletvekili Yusuf Uysal, İsmet Sezgin, Nahit Menteşe' dedim. O Nahit Menteşe ile görüşmemi istedi. Nihat Menteşe ile 25 Şubatta görüştüm. Bana “Şimdi söylemesem olmaz mı” dedi. Ben de ‘olur siz ne zaman isterseniz' dedim. Meğer o bir yerden sağlamdaymış ve ne olacağını biliyormuş ve katiyen Demirel'e ulaştırmadı.

- Demirel ile hiç görüşmediniz o halde…

Muhtıra öncesinde görüşemedik ama sonrasında 24 Mart'ta da ilk defa gittim yüz yüze görüştüm. Görüşmemizde dönemin Afyon Milletvekili Ali İhsanoğlu, Isparta Milletvekili Yusuf Uysal'da vardı.

- Ama Demirel atık başbakan değil…

Elbette.

- 71 muhtıranın arkasında kim vardı?

Arkasında Amerika'nın olduğunu biliyorduk ama kimse dillendiremiyordu.

- İyi ama sizin genel başkanı olduğunuz Komünizmle Mücadele Derneği'nin arkasında da Amerika vardı?

Amerika mı vardı bilmiyorum. Belki benim üstümdekilerin arkasında olabilir ama benim arkam da ABD yoktu.

- Siz o zamanlarda CIA'nın Türkiye temsilcisi 80 darbesini yapan adam olarak bilinen Duane Ramsdell Clarridge'i biliyor muydunuz?

Ben onu bilmiyorum ancak bizim üzerimizde o zamanlar Komünizmle Mücadele Derneği'nin benden evvelki genel başkanı ne gibi bağlantıların olduğunu biliyordu.

- Kim ile bağlantı Amerika ile mi?

MİT ile dolayısıyla Amerika ile münasebeti vardı diye biliyorum. MİT ile doğrudan irtibatlıydı. Zaten MİT'in başında Fuat Doğu vardı. Oda ABD ile irtibatlı idi. Muhtıradan sonra görevden alındı.

- Darbeyi yaptıran Amerika, Fuat Doğu'yu oraya atayan Amerika, görevden alan da onu Portekiz'e büyükelçi olarak gönderen de mi Amerika öyle mi?

Evet, öyle biliyorum teyit edemem. ‘Kahrolsun Amerika' diyen de Amerika. Kedilerin doğduktan sonra kırk gün gözleri kapalı olur. Onun gibi bizim de o günlerde gözlerimiz kapalıydı. Baştakiler ne emir verirse onu yapıyorduk.

- Tetikçilik yaptınız yani?

Evet, yaptım ve faydasını gördüm sürekli gazetelerde baştaydım. Dernekteki bütün arkadaşların ‘kanun kıskacı' korkusundan kurtarıp kendimi de onları da korudum bu büyük bir başarıdır.

- Demirel, Amerika'nın adamı, darbe yapanlar ABD adamı. Bu sizin hiç mi dikkatinizi çekmedi?

Herkes hesabını verecek. Demirel ABD'ye ‘direndi' diye darbe yapıldı. Demirel Ruslara yaslandı. Ben uzun süre Demirel'in baş danışmanlığını yaptım ve benden gizlisi saklısı hiç yoktu.

- Demirel Ruslara neden yaslandı?

Yatırımların hepsini Ruslarla yaptı. Amerikalılara yanaşmadı geri kalan yatırımları Japonlarla İtalyanlarla yaptı. Barajlar, köprüler vs. her şeyi.

- Muhtıra ve 80 darbesinde Demirel var. Peki, 80 darbesinde niye aynı şeye maruz kaldı?

Amerika, menfaatleri karşısında bir engel mülahaza ettiği için darbe yaptı. Herkes yanlış biliyor Demirel Amerika'nın adamı değil, o ölene kadar Amerika ile arasında kavga ve kin vardı. Demirel Mason diyorlar ama masonluğu çok büyütüyoruz.

- Hepsinin arkasında Amerika var ve kim onun istediği düzlemde hareket etmezse onu alaşağı edip yerine başkasını getiriyorlar mesele bu mudur?

Evet, ama herkes Amerika'nın adamı zaten, menfaatleri dışına çıkarsa değiştiriliyor. Bakın mesela ‘Kanlı Pazar' (16 Haziran 1969) nasıl meydana geldi. Ben Beyazıt'ta ‘Milli Şahlanış Mitingi'nde kürsüde konuşuyorum Perşembe günü, Ahmet İnan (işadamı), Durmuş Ocakçıoğlu ve İsmail Uğur pantolonumu çekiştirdi döndüm baktım… Dediler ki: Pazar günü komünistler miting yapacak milleti davet et. Bunu ilk defa size söylüyorum. İki tane adam öldürülmüştü o olayda. Biz Eskişehir'de Türkiye 1. Milli Kurultayı'nı yaptık ben kurulda başkan oldum.

Cumhuriyet Gazetesi 17 Haziranda benim konuşmamı verdi; “Ey Müslümanlar, karısının, kızının ve annesinin namusunu ve iffetini Türkiye'de hür olarak korumak azminde ve kararında olanlar Pazar günü sizi” diye ya ölmeye ya öldürmeye… Ölmediler ama iki kişi öldürdüler. Ve bunu gazete günlerce yazdı.  Bizim ağzımızdan yazdı ama devlet de bizimleydi izin vermedi.

Bir gün nurcular beni çağırdılar. Tarih 72. Erim hükümeti var başta. O ben tarihini de verebilirim: 2 Haziran 1972. Beni çağıran Bekir Berk, Mehmet Fırıncı, Mehmet Birinci. Mehmet Kutlar. Abdulvahip var. FETÖ serserisi var mı bilmiyorum ama Kırkıncı hoca var Erzurum'daki. Türkiye'den adamlar toplanmışlar. Beni de çağırdılar. ‘Erim hükümeti aleyhinde yazı yazacaksın' dediler. “Hapse girmeyi kabul ediyor musun?” dediler. “Ederim” dedim. “Biz de gazetenin kapatılmasını kabul ediyoruz” dediler. Yeni Asya gazetesinde 2 Haziran 1972'de ‘hadiselerin arkasındaki gerçekler' diye bir yazı yazdım. Sıkıyönetim komutanı Tülün. Beş altı tane avukat topladılar kendi adamlarından. Hüsamettin Akmumcu, Gültekin Sarıgül, Bekir Berk vs. Yedi kişi. 

‘Allah'tan korkmazlar' başlıklı bir yazı yazdım. Yedi defa yazıyı okuttular bana. İttifakla virgülüne dokunmadan yayınlanması kararını verdiler.

Doğu Perinçek ve babası hakkında bilinmeyenler yarın...

YORUM YAP